Bir kıvılcım aşk: Bölüm 2 : Ayrılık
Lisa'yla yakınlığımız artmasına ve görüşmelerimizin sıklaşmasına rağmen, hâla ilk günkü kadar üzgün sayılırdı.Bunun bir nedeni olmalıydı. Benden uzak durmaya mı çalışıyordu? Benden nefret mi ediyordu? Yoksa benden sakladığı birşeylermi vardı..Aklında milyonlarca soruyla güne başlamayı tavsiye etmem. Beynim sürekli meşguldü ve işimi ( Masa başı işi olmasına rağmen ) doğru yapamıyordum çünkü sadece Lisa vardı aklmda.. Son zamanlarda görüşmelerimizi biraz durdurduk ama birgün bardayken iyice dağıldı..:
"Lisa, iyi misin?"
"Evet Guile, endişelenme." dedi ama sesi kötü geliyordu.
"Eve gitmek istermisin?"
"Hayır" dedi nâzik ama hasta bir şekilde.."Ben iyiyim, sanırım birden başım döndü."
Yalandı.. İyi değildi ve başı dönmüyordu. Sorun başka birşeydi.Sorun, sorun bendim! Evet ya, doğru. Tek açıklaması buydu... Ondan uzak durmam gerekiyordu ama nâfile. Onun o güzel sarı saçları ve muhteşem gözlerinden uzak, değil 1 yıl, 1 hafta bile dayanamazdım. Ama bunu yapmalıydım, yapacaktım... Onu üzmemem gerekiyordu.Eğer dahada ilişkimiz ilerleyip sevgili olursak işte o zaman hiçbirşey beni ondan uzakaştıramazdı.
Ve diğer günü apar topar taşındım ve olabildiğince uzaklaştım. (Sanırım şehirin dışı yeterli olur, eğer olmassa nakliyat, seyehat ve yeni ev parasını ondan alırdım)
Yeterince uzak sanıyordum.. Ta ki, 2 ay sonraya kadar...