Tekil Mesaj gösterimi
  #1 (permalink)  
Alt 19.12.09, 17:59
_Devilmarcry_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
_Devilmarcry_
Profesör Baykuş
 
Kaydolma: 02.07.09
Erkek
Mesajlar: 2.962
Teşekkürler: 264
Üyeye 1.002 kez teşekkür edildi
Talking pamuk prenses :) superman :) burcların fantezi hayatı :)

Prenses Elmayı yer ve bayılır.. Cüceler Aralarında konuşmaya
başlar...
- Bence açıp kukusuna bakalım.
- Saçmalama oğlum ya. Hatun koskoca prenses.
- Banane oğlum. Kralı gelse tanımam. Hatun kaç gün çocuk
muamelesi yaptı resmen.
- Bence haklı. Neydi lan öyle "Ay çok sempatiksiniz, ay çok
şirinsiniz."
Pamuk şekeri kılıklı kaltak.
- Aslında ben de kılım yosmaya. Dakka başı sanki bişey ima eder
gibi, yok efendim "boyu değil işlevi önemli" yok efendim "deve de boy var
ama" gibi abuk subuk laflar ediyordu.
- Ya hani sen utangaçtın?
- Ulan bütün utangaçlığın kızı tavlamak içindi di mi?
- Başlatmayın lan utangaçlığınıza. Utangaç olmamız abaza
olamayacağımız anlamına gelmiyor.
- Hadi açıp bakalım.
- Bilgin sen bu konuda ne diyorsun?
- Valla şu an kan başka yerime gidiyor. Düşünemiyorum.
- Hay koyayım senin bilginliğine.
- Ya bari memelerini ellesek. şöyle yumuşacık.
- Ya biz ellerken uyanırsa?
- Bence uyanmaz. Uyanırsa kalp masajı yapıyorduk deriz.
- Aslında iyi fikir.
- Hazır kalp masajı yapıyorken suni tenefüs de yapalım.
- Eline de verelim tam olsun. Saçmalamayın ya.
- Uykucu... Sen mi bulmuştun pamuğu baygın halde.
- Ana herife bak. Kafasını koymuş hatunun memelerine uyuyo ayağı yapıyor.
- Kalk lan kalk. Yemezler.
- Ne geldik mi?
- ıki dakka daha o pozisyonda yatsaydın gelecektin. Uyanık seni.
- Doğru konuş lan.
- Kavga etmeyin beyler. Bi kız için değmez.
- Bi kız mı? Pamuk be resmen, pamuk. Süt gibi maşallah.
- Ya süt dedin de aklıma geldi. Memelerini ellemeyecek miyiz?
- Hay ben memeleri icad edenin..
- Ya oğlum hemen öfkelenme.
- Bana ne kardeşim. Benim misyonum bu. Öfkelenirim ben.
- Buldum. Nefis bir fikrim var.
- Neymiş?
- Bir hafta kaç gün ediyor.
- Yedi.
- Tamam işte. Her gün birimiz elleyelim.
- Fena fikir değil aslında.
- Öyleyse fikri ben bulduğuma göre ilk ben elleyerek başlıyorum.
- Ohh paşam. Başka bir arzun var mı? Biz sizi yalnız bırakalım
istersen.Nerden bileyim sıra bana gelince uyanmayacağını.
- Bence tembel haklı. Aynı anda elleyelim. Ya hep ya hiç.
- Kendini üç silahşörlerin bir üyesi sandı salak. Alooo! Yedi kişiyiz,yedi!
- Nolmuş... Bir ki üç diye sayarız, aynı anda elleriz.
- Nerden biliyim ben senin daha fazla mıncıklamayacağını.
- Saçma saçma konuşmayın ya. Mundar edeceksiniz pamuğu.
- Anaaa! Bilginin beynine kan gitti. Sabahtan beri ilk defa
akıllıca bir laf ettin.
- Amanin. ıçine don giymemiş.
- Ne? Kim açtı lan pamuğumun eteğini?
- Ooo beyim... Pamuğun oldu birden.
- Demogoji yapmayın kardeşim. Kim açtı eteğini?
- Kimse açmadı be. Eteğinde hiç don izi yok da, ordan şeyettim.
- Gerizekalı herif. Tanga diye bişey duymadın herhalde.
- Anaaa... Hiç aklıma gelmedi.
- Aklın şeyinde olursa gelmez tabi.
- Ya bari kibrit çöpü çekelim. Kısa çöpü çeken önce ellesin.
- Niye bana öyle manalı manalı kısa çöp dedin?
- Yuh be! Osuruktan nem kapıyorsunuz valla.
- Benim aklıma bişey takıldı. Pamuk da osuruyor mudur hiç?
- Benim de aklıma bişey takıldı. Böyle salak soruları sormaya ilk
ne zaman başladın.
- Ne biliyim ya... Böyle güzel kızlar hiç osurmaz, hiç sıçmaz
gibi geliyor bazen.
- Abi osuruk demişken, pamuğun kase de fena değil hani.
- Geçen benim de dikkatimi çekmişti.
- Benim de.
- Benim de.
- Benim de.
- Benim de.
- Yuh be! Bi saat öncesine kadar hepiniz hatunun yanında birer
şirinlik muskasıydınız.
- Karıştırma orasını.
- Sen de oranı karıştırma hayvan. Aile var.
- Başlıycam ama. Öfkelisin de bi yere kadar kardeşim.
- Konuşurken el hareketi yapma oğlum.
- Yaparsam naparsın lan yerden bitme.
- Sen kime yerden bitme diyon götten bacaklı.
- Hay ben sizin kavganızın...

Derken yakışıklı prens sallaya sallaya gelir ve Pamuk Prensesi
uyandırır)))



------
2- EKONOMİK BOYUT



A- Bilindiği gibi SM gerçek kimliğini gizlemek amacıyla DAILY PLANET
isimli bir ulusal medya kuruluşunda Clark Kent takma adıyla muhabir olarak
çalışmaktadır. Bu durumda aldığı ücret A.B.D ortalamasının altında ancak
geçineceği kadar bir miktar olarak düşünülmektedir. Çünkü SM, gerçek
kimliğinin yani süper güçlerinin ortaya çıkmaması maksadıyla sarsak,
beceriksiz, sakar bir kişilik sergilemektedir. Ve dolayısıyla bu tarz bir
muhabirin yüksek maaş alacağı ihtimali söz konusu bile olmamalıdır. Ancak SM
orta seviyedeki bu maaşı ile;



a- Suçluları kimliğini açığa vermeden takip etmek amacıyla oldukça sık
bir biçimde taksiye binmektedir.



b- Her defasında telefon kulübesinde kıyafetini değiştirip, üzerindeki
takım elbiseyi orada bırakmaktadır.



c- Bu değişim sırasında gözlük, kravat ve ayakkabı gibi aksesuarları
da yanına alma ihtiyacı duymamaktadır.



d- New York gibi dünyanın en pahalı şehirlerinden birinde bekar ve
gettonun göbeğinde kirada yaşamaktadır.



e- Bilindik kira, emekli maaşı, faiz gibi herhangi bir yan geliri
bulunmamaktadır.



B- tüm bu şartlar göz önüne alındığında, SM'nin aylık masrafı aşağı yukarı
aşağıdaki şekilde biçimlenmektedir;



Aylık taksi ücreti : 240 MTL/YTL ( 160 $ )

Giysi masrafı : 1700 MTL/YTL ( 1135 $ )

Gözlük masrafı : 3000 MTL/YTL ( 2000 $ )

Kira masrafı : 1500 MTL/YTL ( 1000 $ )

Aidat&Kapıcı : 150 MTL/YTL ( 100 $ )

Kuru Temizleme : 200 MTL/YTL ( 135 $ )



TOPLAM : 6790 MTL/YTL ( 4525 $ )





NOT : Yukarıdaki tablo, SM'nin ayda ortalama 20 kez kıyafet değiştirdiği,
ayda 2 kez elbiselerini ( pelerin ve "S" armalı tulum ) kuru temizlemeye
verdiği, iyimser bir kira tahmini ve ortalama 10 MTL/YTL'lik mesafelerde 24
kez taksiye bindiği varsayılarak hesaplanmıştır.



C- Yukarıdaki sadece temel ihtiyaçlar göz önüne alınarak oluşturulan bu
pembe tabloya rağmen SM'nin aylık masrafı bırakın basit bir gazete
muhabirinin, neredeyse üst düzey bir yöneticinin aylık masrafına eşdeğerdir
ve doğal olarak yaşamını o standartlarda devam ettirmesi imkansızdır. Ancak
bu gelir-gider eşitsizliği, SM'nin handikabı olarak ne gariptir ki bizlere,
garip bir vurdumduymazlıkla sanki son derece normal ve üzerinde durulması
gereksiz bir konu olarak lanse edilmektedir.



D- Ve yine ne gariptir ki SM'nin bu israfları herhangi bir mesai arkadaşı
ya da şirket muhasebecisi hatta ve yakın arkadaşı Louis Lane tarafından bile
dikkat çekmemektedir.



E- Şartlar bu kadar olumsuzken SM'nin herhangi bir zam talebinde
bulunmaması da şaşırtıcı olmaktan öte şüphe uyandırıcı bir tutumdur.



F- Bir de tüm bunlara SM'nin dünyaya gelişinin 1938 yılı yani bir diğer
deyişle A.B.D'nin ekonomik buhran yılları olduğunu ekleyecek olursak
durumdaki mantıksızlık iyice ortaya çıkar. İnsanlar iş bulamazken Clark Kent'in
hemen her gün yeni bir takım elbise, ayakkabı, gözlük ve kravat almasının
gözden kaçması ve dikkat çekmemesi imkansızdır.



G- Tüm bunların yanı sıra SM'nin Kansas'da yaşayan ve kendisini evlatlık
edinen yaşlı çifte maddi yardımda bulunabilmesi komik kalmaktadır.


-----------------------------------------------------

Veterinerin gece yarısı telefonu çalmış. Bir kadın:
- Beyefendi çok affedersiniz rahatsız ettim, damdaki kediler bizi uyutmuyor.
Birkaç kedi saatlerdir alt alta üst üste... Acaba onları durdurmak için ne
yaparım?
- Telefona çağırın...
- Aa... Bu onları durdurur mu?
- Valla beni durdurdu işte...
----------------------------------------------------------------
KOÇ : Hadi bi daaa...

>BOĞA :Ben acıktım.. pizza söyliyelim .
>
>İKİZLER : Kumanda nerede ?
>
>YENGEÇ : Ne zaman evleneceğiz ?
>
>ASLAN : İtiraf et harikaydım değil mi harikaydım.
>
> BAŞAK : Kalk kalk ...! Çarşafları hemen yıkamam lazım ..

>TERAZİ : Sen mutlu olduysan ben de çok mutlu oldum hayatım. Önemli olan
>sensin .
>
>AKREP : Hadi ?imdi de çatyda yapalym ..
>
>YAY : Ben seni ararym. SEN SAKIN BENİ ARAMA !!!
>
>OĞLAK : Bana kartını versene .
>
>KOVA : Artık ellerini çözeyim mi ?
>
> BALIK : Canım çok iyiydinnnnn .

Koç Erkeği Boğa Kadını:
E: Hadi bi daa
K: Yaa ben acıktım ya, yemek yok mu
E: Bu da bir nevi yemek sayılır eki eki,
K: saçmalama Burhan aç ayı oynamaz
E: ayım benim?
K: çık lan yataktan, olmaz olsun senin gibi adam
E: yaa yanlış anladın, mehtabım anlamında dediydim
K: hayır burhan, vermiyorum artık
E: yaa hadi yaa, son kez bak

Koç Erkeği İkizler Kadını
E: Hadi bi daa
K: kumanda nerde
E. bak burada, benle bütünleşik, tut bakim
K: manyak mısın yaa, iki saattir yetmedi mi
E: alla alla, lan millet geberir uzun sürsün diye, senin yaptığına bak
K: abi yeter yaa, bay geldi, aç bakalım televizyonu, dünyada neler olmuş
E: ama olmaz ki, resmen havada bırakıyorsun adamı yaa
K: ne havası oolum ne havası, televizyon diyorum
E: al şu kumandayı, hah tut iyice şimdi
K: manyaksın olm sen

Koç Erkeği Yengeç Kadını
E: Hadi bi daa
K: bak bu kadar verdim, walla evlencez ha
E: tamam yavrum evleniriz, hele bi daha gel bakalım
K: ne zaman isteticeksin beni
E: e istiyoruz zaten de vermiyorsunuz kardeşim
K: onu demiyorum yaa, söz nişan düğün
E: sana gerdeğin alasını veriyorum hala söz diyorsun düğün diyorsun
K: sen beni oyalıyorsun Hulisi
E: Hulisi değil kızım yaa, bi kere de doğru söyle
K: e biz ne diyoruz Hulisi
E: Hulusi kızım Hulusi, rahmetli dedemin adı
K: aman ismin senin olsun, isme bak: Hulisi
E: kendi adın da bir matah olsa, ada bak: Şenkule
K: ne var? ne güzel isim
E: eeeh, hadi kızım hadi

Koç Erkeği Aslan Kadını
E: Hadi bi daa
K: Söyle iyi miydi?
E: çok iyiydi ki yine istiyoz kızım, hadi
K: önce itiraf et, çok iyiydi di mi
E: alla allaaa, kızım manyak mısın? kötü olsa ne diye isteyim tekrardan
K: ama söylemedin, söyle lütfen
E: Oooffffffff, ne diyeyim?
K: "Çok iyiydin" de
E: Çok iyiydin. Oldu mu?
K: sinir şey, olmadı işte, ne olur romantizmi bozmasan
E: walla billa çok iyiydi, hadi yaaa
K: öküzsün sen öküzzz, vermiyorum işte
E: eeeh vermezsen verme be, sabahtan beri canım çıktı zaten
K: nedenmiş o?
E: anet.mizah grubuna yazcam diye zoraki her burçtan kadını getiriyor
pezevenk
K: kim?
E: bu ilmeğin yazarı
K: ilmek ne ya?
E: aaaıııhggghggg, ölmek istiyorummm


Koç Erkeği Başak Kadını
E: Hadi bi daa
K: olmaz, kalk hemen
E: neden?? ne oldu??
K: çarşaflar rezil oldu, hemen yıkıycam
E: ya kızım saçmalama, tertemiz işte
K: hayır, üstünde iş tuttuk, rezil oldu çarşaflar rezil
E: alla allaaaa, kızım manyak mısın? tertemiz çarşaf işte
K: hayır, pislendi o çarşaf, pislendi işte ühhühhüüüüüü
E: hadiiiii, ağlayacak ne var şimdi
K: ağlamıyorum, hadi kalk, yıkıycam o çarşafı
E: iyi al çarşafı, elin değmişken kirli sepetindekileri de yıka
K: nedenmiş o??
E: e makinayı bir çarşaf için mi döndüreceksin, aradan ötekiler de çıksın
işte
K: olmaz, ben sadece kirlettiğimi yıkarım
E: tamam, hayret bişi ya, bırak dokunma,

Koç Erkeği Terazi Kadını
E: Hadi bi daa
K: mutlu oldun mu?
E: evet evet, hadi
K: sen mutluysan ben de mutlu vesaire
E: yaa tamam, bi daha
K: alla allaaa, elinden tutan mı var, sen başla işte
E: ne demek şimdi bu?
K: kardeşim başla sen
E: ne lan bu, sen git ben sana yetişirim gibi
K: öyle demedim, ilk hareket erkekten başlar
E: oohhoooooo ilk hareketi mi kalmış kızım, alemsin walla
K: tamam sen nasıl dersen öyle olsun
E: niye? sen istemiyor musun?
K: sen istersen ben de isterim
E: la havle
K: tamam canım istediği helvaysa hemen getiriyorum
E: saf ama aynı zamanda salak
K: bana mı dedin hayatım
E: yok sana demedim bacım, sırada hangi burç var?


Koç Erkeği Akrep Kadını
E: Akrep mi
K: Hadi bi daa
E: Lan mizahçı müsvettesi, bula bula akrep mi buldun
K: hadi yaa, ama bu sefer çatıda
E: bak hiç üstüne alınıyo mu? sana diyorum sana, kabiliyetsiz herif
K: hadi ama yaaa, çatıya çıkalım
E: kızım sen de bi dur bee, iyice saçmaladın
K: ya manyak mısın yaa? sabahten beri kendinle konuşuyosun zaten
E: git kızım yaa, şaaptıktan sonra beni yersin sen
K: saçmalamasana be, örümcekler öyle yapar
E: haa, var mı sende örümceklik
K: bende örümceklik yok ama bakıyorum sende denyoluk gani
E: nasıl yaa? ne denyosu
K: e sabahtan beri her kadına "hadi bi daa" hadi bi daa", bana gelince kıvır
tabi
E: yok kızım yaa, sen yanlış anladın
K: oolum kalkmıyosa delikanlı gibi efendi gibi "kalkmıyo ablacım" de eşek
değiliz halden anlarız
E: neeeaaaaaahhhhhhh??? ölüüümmmmmmm, urun... koman....

Koç Erkeği Yay Kadını
E: haaah bi sen eksiktin,
K: ne diyosun be? saçmalama
E: yok canım yaa, kusura bakma sabahtan beri her burçtan kız şeettim
K: neee? hani ben ilktim
E: ilksin tabi canım ilksin, ama ilk yay burcusun
K: yaa demek öyle, ne olacak koç burcu işte
E: nesi varmış koç burcunun
K: bi de libidosu yüksek derler
E: yüksek tabi kızım ne sandın
K: eee, bize gelince bir postada takıldın kaldın,
E: ulan sen de böyle bir mizah grubuna eğlencelik ol da gör seni doğurtan
kadının cinsel organını
K: ööfff, git be salak
E: gidemem, bu öykünün kahramanı benim, bennnn

Koç Erkeği Oğlak Kadını
E: Vay be, harbiden oğlak gibi kızmışsın
K: kartla ilgili birşey demem gerekiyor mu?
E: ne?? nasıl?
K: yani bu denyo mizahçı bozuntusu burcumun özellikleri ile ilgili bir laf
söyletecek mi bana
E: walla olabilir, sabahtan beri beni maymun gibi oynatıyo ipne
K: bana kartını versene
E: haaah, bak söyletti, andon herif ne olacak
K: olsun, zaten söylemek içimden geliyordu
E: sen de ayrı bir çeşitsin yani

Koç Erkeği Kova Kadını
E: abi allasen bunlar da başka zamana kalsın yaa
K: bana mı dedin
E: yok bacım, sen ellerimi çöz bi yandan lütfen
K: çözeyim mi cidden
E: yaaa çöz yaa, zaten maymun olduk herkeslere
K: sktret zaten yazı çok uzun oldu, kimse buralara kadar okumaz
E: sıkılırlar diyorsun yani
K: sıkılmak ne kelime, geberirler walla
E: zaten ben olsam hemen cevap yazıp
-"olmamış",
-"çok zorlama olmuş be",
-"daha çok çalışmalısın",
-"ne o kardeş, meatball'a mı özendin"
diye cevaplar yazar sinir bozarım
K: doğru diyosun, ama ben olsam ne derdim biliyor musun?
E: ne derdin
K: "daha önce gönderilmişti"
E: yapma kızz, yazık hayvana...

Koç Erkeği Balık Kadını
E: hadi sen de son sözleri söyle de bitsin bu işkencelik yazı
K: cannıııımmm çok iyidin
E: yapma be, o zaman hadi bi daa



-----------------------------------------------------
Aracının direksiyonuna geçip kiliseye gitmek üzere yola koyulan rahip yolda
yürümekte olan bir rahibeye rastlar. Aracını durdurur ve kiliseye
kadar onunla gelmek isteyip istemediğini sorar. Kadın arabaya biner ve
bacak bacak üstüne attığında bacaklarının güzelliği ortaya çıkar.
Rahibin gözü kayar ve bakayım derken kısa bir süre için aracın kontrolünü
kaybeder. Aracı tekrar kontrol altına aldıktan sonra sağ elini rahibenin
bacağı üstüne koyar. Rahibe ona bakar ve şöyle der : "Rahip, 129. ayeti
hatırlıyor musunuz ?"
Utançtan kıpkırmızı olan rahip derhal elini çekerek rahibeye özürlerini
sıralar.
Bir müddet sonra aklı tekrar karışır ve rahibenin bacağına tekrar dokunur
vites değiştirme bahanesiyle ve rahibe aynı soru ile karşılık verir :
"Rahip, 129. ayeti hatırlıyor musunuz ?"
Utancından yine kızaran rahip elini çeker ve "afedersin kardeşim,
insanoğlu zayıf düşebiliyor" der.
Kiliseye vardıklarında rahibe arabadan iner ve tek kelime söylemeksizin,
ancak çok manalı bir bakış fırlatarak kaybolur.
Rahip aceleyle içeriye koşturur ve bir İncil alarak 129. ayeti açar
okumak için
129. ayet şöyle demektedir : İleriye gidiniz, daha yukarlarda arayınız.
Orada güzellikler bulacaksınız.



+++++
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
Sponsor