Tekil Mesaj gösterimi
  #1 (permalink)  
Alt 19.12.09, 17:24
_Devilmarcry_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
_Devilmarcry_
Profesör Baykuş
 
Kaydolma: 02.07.09
Erkek
Mesajlar: 2.962
Teşekkürler: 264
Üyeye 1.002 kez teşekkür edildi
Talking En Bomba fıkralar +ReP

Beğendiyseniz emeğimi esirgemeyin lütfen
> Bir rahibe, ıssız
> bir yerde yürürken adamın biri üzerine atlayıp onu
> çalılıkların arasına sürüklemiş ve
> tecavüz etmiş. Sonra da "Söyle bakalım..."
> demiş keyifle pantolonunun kemerini sıkarken.
>
> "Şimdi Baş rahibeye ne diyeceksin?. ."
>
> Rahibe,
> "Yolda yürüyordum, üzerime biri atlayıp beni
> zorla çalılıkların arasına götürdü ve beni iki kere becerdi
diyeceğim.." demiş,
>
> Adam şaşırmış,
>
> "Ne ikisi?..
> Bir yaa.. bir..!
>
> Rahibe dudak bükmüş:
>
> "Neden?.. yoruldun mu?..

SAVAŞ
Karadenizliler ile Ruslar cephede uzunca bir müddet savaşmışlar. Günlerce siperin arkasından ateş edip durmuşlar, ama hiç ölen olmamış. Sonunda Rusların aklına bir kurnazlık gelmiş:
- "Ünlü bir laz ismi bulalım hep birlikte bağıralım, onlar ayağa kalkar seslenirler, biz de öldürürüz." Olur mu Olur... Ne diyelim, ne diyelim derken TEMEL akıllarına gelmiş:
- "Tamam Temel diyeceğiz... Bir, iki, üc: Temeeeeel!"
Karadeniz cephesinde Temeller ayağa kalkmış:
- "Ne vaaaaar!" Ruslar ayağa kalkan Temelleri öldürmüş. Ruslar:
- "Güzel oldu, bu sefer DURSUN diyelim," demişler... "Bir, iki, üc: Dursuuuuun?" Dursunlar ayakta...
- "Ne vaaaar?" Ruslar, ayağa kalkan Dursunları da öldürmüşler.
- "Güzel bu sefer İDRİS diyelim," demişler... Bir, iki, üç:
- "İdriiiiis!" İdrisler ayakta...
- "Ne vaaaaar?" Ayağa kalkan İdrisleri de öldürmüşler... Karadenizliler cephesinde:
- "Bu böyle olmaz hep azalıyoruz. Aynı oyunu biz de onlara oynayalım."
- "Tamam oynayalım. Ne diyelim?"
- "VLADEMIR diyelim."
- "Tamam. Bir, iki, üç:
- "Vlademiiiir! " çıt yok...
- "Vlademiiiir! " çıt yok...
Birazdan karşı cepheden:
- "Kim seslendiiii? " Karadenizliler hep birlikte ayakta:
- "Biiiz..."



> > İbnelik nedir?
>
> İki adam vapurda tanışırlar.
>
> Muhabbet ne iş yaptıklarına gelir. Birisi ben hırsızım der, öbürü ben de ibneyim der.
>
> İbne olan "n'oolur bana nasıl hırsızlık yaptığını göster" diye tutturur...
> Hırsız olan "ama sen de bana nasıl ibnelik yaptığını gösterecen" der.
>
> İbne tamam der. Hırsız "beni iyi izle" deyip, kaşla göz arasında,
> vapurda ayakta duran heybetli bi ağır abinin arka cebindeki cüzdanı
> çaktırmadan çeker alır.
>
> Ve "hadi bakalım sessiz bi yere gidelim de, sen de bana ibneliği nasıl
> YAPTIĞINI göster" der...
>
> ibne " gerek yok burada da gösterebilirim" diyerek, ağır abinin omzuna
> vurur ve
> "Ağbiii" der, " Bu adam senin cüzdanını çaldı.."


BABAMDA İKİ TANE VAR


Eve çamaşır makinesini tamir için tamirci çağrılır.
Usta makinenin motorunu söker ve bir türlü toplayamayıp terlemeye başlar. Bu arada evin 6 yaşındaki küçük oğlu ustaya cin gibi meraklı bakışlarıyla izlemeye başlar. Çocuk ustanın hoşuna gider, bir yandan terini silerken bir yandan da elinde tuttuğu aleti gösterir.

- Söyle bakayım, bunun adını biliyor musun ?''.
-''Tabii.. Onun adı pense.. Hem benim babamda ondan iki tane var !''.
Usta;
- ''Yapma ya... Peki bu ne ?''.
Çocuk;
- ''Onun adı tornavida.. Hem benim babamda ondan tam iki tane var !''.
Usta çocuğa gıcık olur..
- ''Ulan biz ustayız bizde birer alet var, babasında ikişer tane''..




Bi daha sorar;
- ''Söyle bakayım o zaman bunun adı ne ?''.
Çocuk;
- ''Onun adı İngiliz anahtarı.. Benim babamda ondan 2 tane var... Büyüğüyle arabasını, küçüğüyle benim bisikletimi tamir ediyor''.. Deyince usta pantolonunu indirip aletini gösterir...
Usta;
- ''Söyle bakayım lan.. bunun adı ne ?''
Çocuk;
- ''Onun adı pipi... Benim babamda ondan da 2 tane var !!!!''.
Usta;
- ''Hassittir lan.. hiç ondan 2 tane olur mu ?''
Çocuk;
- ''Tabii 2 tane var... Büyüğüyle hizmetçiyi si..yo,
küçüğüyle de işiyoooooo !!!!!!''.

GERÇEK BİR OLAY**mış, bana fıkra gibi geliyor..

*Bu olay Kayseri'nin Bünyan ilçesi'nde yaşanır.
Olay Alfred Hitchcock'un meşhur korku filmlerini bile
çok gerilerde bırakacak kadar tüyler ürpertici.
Gece bindiğiniz otomobilde direksiyonda kimse yoksa ne yapardınız?
Kendisi Bünyanlı olmayan, politikayla uğraşmış ve halen
Kayseri'de yaşayan işadamı, 22 Şubat 2005 tarihinde Bünyan sınırında,
Kayseri Malatya kara yolu üzerinde, bir benzin istasyonuna girer.


Lokantaya oturur ve orada kalabalık toplulukla birlikte bir ufak rakı içer.
Yürüyüş mesafesindeki Bünyan'a gitmek için, lokantadan çıkar.
Ancak dışarısı hem zifiri karanlık hem de korkunç bir kar-tipi fırtınası başlamıştır.
Benzin istasyonuna yaklaşık 300 metre mesafedeki, Bünyan'a dönüş yolu kenarına varır.
Oradan geçen bir arabaya binip,Bünyan'a ulaşma derdindedir.

Fırtına daha da şiddetlenir. Adam bir-kaç adım ötesini bile görememektedir.
Gelip-geçen bir araba da yoktur.
Nihayet karanlıklar içerisinde, hayalet gibi
yavaş yavaş yaklaşan bir arabanın iki farını fark eder.

Arabanın, tam önünde yavaşlamasıyla birlikte hemen arka kapıyı açar ve arabaya biner.
Kapıyı kapatır, araba yeniden hareket eder.
İçeridekilere merhaba demek ister.
Ama o da ne? Arabada kimse olmadığı gibi, direksiyonda da kimse yok.
Birden paniğe kapılır.
Korkuyla, hemen arabadan atlayıp, oradan
koşarak uzaklaşmak ister ama hem araba hızlanmış, hem de korku ile dizleri bağlanmış,
hareket edemez hale gelmiştir.

Araba keskin bir viraja doğru yaklaşır.
Adam dua etmeye baslar. Tüm günahları için tövbe eder.
Arabayı durdurması için Allaha yalvarır.
Tam bu esnada, pencereden bir el uzanır ve direksiyonu
kıvırarak sert virajdan arabanın doğru yola dönmesini sağlar.
Her tehlikeli dönemece yaklaştıkça, Allah'a yalvarış ve yakarışı artar ve
her seferinde de bir el dışarıdan uzanıp, direksiyonu çevirir.

Sonunda kendisini biraz toparlar, ayaklarını kımıldatır.
"Ya Allah koru beni..." deyip, kapıyı açmasıyla birlikte, kendisini arabadan dışarı fırlatır.
Birkaç takla attıktan sonra, şarampolde kendisine gelir.
Defalarca üç İhlas bir Elham okuyarak, Bünyan'a yürüyerek ulaşır ve bir kahvehaneye girer.

Üstübaşı ıslak ve şok haldedir.

Kendisini tanıyanlar hemen sobanın başına alırlar.
Eline bir çay verirler.

Bir müddet sonra kendisine gelip, sesi titreyerek,
başına gelen doğa üstü ve korkunç olayı anlatır.

Olayı dinleyenler inanmak istemeseler de, anlatan kişinin
aklı başında ve toplumsal sorumluluk taşıyan bir pozisyonda olduğunu
bildiklerinden, herkeste derin bir sessizlik oluşur..

Yaklaşık yarım saat sonra, aynı kahvehaneye Koyunabdal
Köyü'nden iki kişi girer.

Bir masaya oturur ve iki bardak çay söylerler.

Bu arada, gelenlerden birisi, diğerine şunları söyler:

Ahmet abiiiiii... baksana, şu sobanın başında oturan geri zekalı bizim araba yolda kalınca, biz arabayı iterken, arabaya binip
sonrada arabadan kendini atan öküz değil mi?

> Samiko'ya tebliğ gelmis Vergi dairesinden. Defterlerini alıp gitmesi
> gerekiyor!!! ! Besbucuk atmış tabii Samiko, Rebeka'ya demis:
>
> -En eski, solmus, lekeli ne varsa ver giyeyim, vergi dayresine yideceyim!!!
>
> Kafa dağinik, yolda kosarken, karsilasmis Albert ile!!
>
> -Nereye boyle Samiko??
>
> -Sorma!! cagirdilar vergi dayresinden, tefterleri istiyorlarmis! ! Ben de dedim Rebeka, "ne varsa eski ver giyeyim!!"
>
> -Olur mu bre Samiko?? Boyle daha tikkat çekersin! ! Diyecekler bu
> maksus giyindi boyle yirtik-pirtik! !!
>
> -Eeee?
>
> -Ne eee?? Yit eve, giyin daha orta bir sey!!!
>
> Samiko bir kosu donmus eve. Rebeka gormus, sasirmis!
>
> -Ah Dio Santo!!... Ne oldu???
>
> -Yok birşey korkma!!! Yordum yolda Albertiko, bana dedi ne boyle giyindin
> yirtik-pirtik, ben da dedim boyle boyle.... dedi, yit eve, giyin daha normal bir şey!!!
>
> -E hakli!!
>
> Giyinmiş bir gömlek bir kazak, muhasebeci işi, çıkmış gene yola Samiko.....Karşı dan gelmiş İzak....
>
> -Hade bereket, Samiko, nereye bu telaş???
>
> -Sorma, İzakito... çagirdilar sabah sabah vergi dayresinden! !!Boyle..
> boyle...Çiktim yidiyordum, yolda yordum Albertiko... dedi olmaz böyle
> yirtik yitmek, git eve deyiş dedi, ben de giydim bu kazak, yidiyorum
> şimdi....dua et olmaz mi???
>
> -Sen vazio'musun??!!! Boyle de olmaz ki?? Giyi kostum kravat!!! Normal
> gorün, adamlar desin, bunun korkacak bir seyi yok!!!!
>
> -Sen da haklisin!!
>
> Dönmüş gene eve Samiko....Rebeka şaşkın...
>
> -Sorma!.. yordum yolda İzak, dedi yit eve kostüm giyin!!! Desinler ki bunun
> korkacayi birşey yok!!!
>
> Kostüm gravat, çıkmış gene yollara..... Oooo karşıdan gelen kim?? Yeşua!!
>
> -Meraba Samiko?? Nereye??
>
> -Meraba, ..meraba Yeşua... kusura bakma, sora konusuruz... ..cagirdilar
> sabah sabah vergi dayresinden! !!..Boyle. ..boyle.. .ciktim yidiyordum,
> yolda yordum Albertiko... dedi olmaz boyle yirtik yitmek, git eve deyis dedi, ben de giydim bir kazak, yidiyordum.. . yordum yolda İzak... dedi sen
> vaziosun!! boyle daha kotu..dedi kostum giyeyim, ben de degistim, yidiyorum
> şimdi.....bakalim ne olacak???
>
> -Bre Samiko bre!!!! Ben da seni akilli saniyordum, sen delimisin??? Oyle
> onun bunun dediği ilen mi kaniyorsun?? ? Herkes birsey soylemis!!!! cik
> cik cik....Yideceksin hahambasina! !! O en iyi bilir sen ne yapacaksin!! !!
>
> Kafasını kaşımış Samiko...... Yesua haklı!!! Dooogru hahambasına!.
>
> Kapıdaki birkac merdiveni nefes nefese cikmis..tam kapidan girecek.....
> Kapi acilmis, nefis bir genc kizla burun buruna gelmis.
>
> -"Buyrunnnn!" demiş, yol vermis ciksin,.... dalmis iceriye,
> hahambasinin yanina..
>
> -Sorma sayin hahambaşi...sabahtan yit -yel, yit- yel bittim.. bittim...Çardilar vergi dayresinden, tefterleri istiyorlar.. Giyidim yirtik- pirtik, yolda gördüm Albertiko. .. dedi olmaz böyle yirtik yitmek, git eve deyiş dedi, ben de giydim bir kazak, yidiyordum..
> yordum yolda İzak... dedi sen vaziosun!! böyle daa kötü..dedi kostüm giyeyim, ben de değiştim, yidiyordum ki, yordum yolda bizim Yeşua, dedi deli olma, en iyisi yidesin hahambaşi!!! O sana söylesin, akil
> versin....Ben da işte yeldim...Para Dio! söyle bana!!! ne yapmam
> lazim?????
>
> Hahambaşı bir an için durmuş...düşünmüş...sakalınısıvazlamış.... sonra demiş:
>
> -Bak Samiko olum...Bunun cevabi açikkk ....çok açikkk!!
> .......Çook basitttt!!!
>
> -Nasin yani????
>
> -Az once buradan bir genç kiz cikti, yordun mu onu????
>
> -Eveet!! Kapida karsilastik! !! Yuzel bir kiz!!!
>
> -Eveeet... İşte senin cevap o!!!....Pazara evleniyor... dügün var........
> yelmiş bana sormaya : Dügünde mini giyeyim???midi giyeyim?? Maxi
> giyeyim????
>
> -Ben de ona dedim: "Bak yavrum, ister mini giyin, ister midi, ister maxi.. ne giyersen giy ; Pazara aksami seni zikecekler!! !
> Annadiiiiinnn???
>
>

"KANADA'ya tasinan bır IZMIRLI'nin gunlugu" kopartti beni,


Kanada'ya Tasinan Bir Izmırlı'nin Gunlugu

Sevgili Gunluk
12 Agustos
Kanada'daki yeni evime tasindim.
Çok heyecanliyim.
Burasi cok guzel.
Daglarin manzarasi muhtesem.
Onlarin karlarla kapli halini gorebilmek icin sabrimi zorluyorum.
14 Ekim
Kanada dunyanin en guzel yeri.
Yapraklar kirmizi ve turuncunun tonlarina donmeye basladi.
Bir atla kir gezintisi yaptim ve bir kac geyik gordum.
Çok guzeldiler.
Muhtemelen yeryuzundeki en harika hayvanlar.
Burasi cennet olmali.
Burayi cok seviyorum
11 Kasim
Geyik avlama sezonu kisa bir sure sonra basliyor.
Boyle harika hayvanlari oldurmeyi nasil olurda isterler anlamiyorum.
Umarim yakinda kar yagisi baslar.
Burayi seviyorum.
2 Aralik
Dun gece kar yagdi.
Heryerin beyaz bir ortu ile kaplanisini seyretmek icin gece kalktim.
Tipki karpostal gibi.
Disari ciktik merdivenlerdeki ve garajin onundeki karlari kurekle temizledik. Kartopu oynadik (ben kazandim).
Kar temizleme makinasi (belediye'nin) gelince, garajin onundeki karlari tekrar te mizlemek zorunda kaldik.
Harika bir yer.
Kanada'yi seviyorum .
12 Aralik
Dun gece biraz daha kar yagdi.
Kar temizleme makinasi ile garajin onundeki karlari tekrar temizledik.
Burayi seviyorum.
19 Aralik
Dun gece biraz daha kar yagdi.
Ise gitmek icin garajdan cikamadim.
Burasi çok guzel bir yer fakat kurekle kar temizlemekten yoruldum.
Kar temizleme makinesina Lanet olsun!
22 Aralik
Bu beyaz boktan dun gece biraz daha yagdi.
Kurekle kar atmaktan ellerim su topladi ve belim agrimaya basladi.
Kar temizleme makinasinin ben garajin onunu kurekle temizleyene kadar yolun kosesinde gizlendigini dusunuyorum.
Pez.....in
25 Aralik
S....ttigimin yilbasisi.
Yine yagdi.
Eger kar temizleme makinasini kullanan pez...i bir elime geçirirsem yemin ederim o p...u gebertecem.
Yollardaki lanet buzlari eritmek icin neden daha fazla tuz kullanmadigini anlamiyorum.
27 Aralik
Allahin belasi dun gece yine yagdi.
Kar temizleme makinasinin en son gelisinden beri 3 gundur karlari kurekle atamadigim icin eve hapsoldum.
Hic bir yere gidemiyorum.
Hava durumunu sunan spiker bu gece 25 santim daha yagacagini soyledi.
25cm karin kac kurek edecegini Biliyormusun ?
28 Aralik
Kusbeyinli spiker yanilmis.
83cm daha yagdi.
Bu gidisle karlar yazdan once erimez.
Kar temizleme araci kara saplandi ve hiyar oglu hiyar surucu benden kuregimi odunc istedi.
Karlari temizlerken tam alti kurek kirdigimi ve sonuncusunu da onun kalin kafasinda kirmaktan zevk duyacagimi soyledim.
4 Ocak
Nihayet evden cikabildim.
Markete gittim ve yiyecek aldim.
Donuste lanet geyigin biri arabamin onune atladi.
Arabamda yaklasik 3000 dolarlik hasar var.
Bu hayvanlarin hepsini gebertmek lazim.
Lanet yaratiklar her yerde varlar.
Umarim avcilar hepsinin kokunu kurutur.
3 Mayis
Arabayi sehirde bir tamirciye goturdum.
Yollara dokulen bas belasi tuzlar yuzunden arabamin kaportasi curumus.
10 Mayis
Turkiye'ye kesin donus yaptim...
ve Izmır'e bir daha ayrilmamak uzere yerleştim...
S...im Kanada'yi da kari da geyikleri de....

+++ BONUSLAR

Alıntı ile Cevapla
Sponsor