Cevap: Hikaye Serisi Yazıcaz :)
Savaş çok çekişmeliydi. İki varlık tüm güçlerini zafer için kullandılar. Yenen taraf iyilik olmuştu...
Fckan havada bir toz bulutu halini alıp gözden kayboldu. Elijah arkasına bir bakış fırlattı. Crimson'ın iyi olup olmadığını kontrol etti böylelikle. Frank Crimson'ı kolundan tutmuş, dirençli olmasına yardım ediyordu. Hep birlikte ormanı terkettiler.
*
Bara döndüklerinde gözlerine inanamadılar:Remus bir kızla konuşuyordu. Evet, gözlerini yumuşturdu Crimson, eski neşesi yerine geldi.
"Remus! Seni koca hayvan!" diyerek koştu boynuna atladı dostunun. Amacı kızla nasıl bir durumda konuştuğunu anlayabilmekti. Simsiyah gözlerini açarak ikisine bakıyordu genç bayan. Yanakları kızardı, o sırada Remus da şaşkına dönmüştü. Ne diyeceğini bilemedi.
"Yapma ama koca bebek, bu zavallı dostuna sarılmayacak mısın?"
Crimson'ın bu sözüyle kızın rahatlayışını görmemek işten bile değildi.
"Sarılacağım tabi ki seni şapşal kız!"
Crimson kıza göz kırptı,"Dostuma iyi bak. Bu arada ben Crimson."
"Ben de Tarja" kendinden gayet emin bir şekilde ağzından dökülüvermişti sözler.
Crimson donakaldı. Ağzı açık bakıyordu karşısındakinin gerçekten Tarja olduğuna... Geri dönmüştü. Güzel melek Tarja geri dönmüştü. Bu sefer daha güzel bakıyordu gözleri.
"Pepeepeekİ...SEN...yani NASIL?"
"Ölmemiştim o gün, sadece biraz özütümden verdim onlara o kadar. Bu arada, şu köşedeki yakışıklının da Vladimir olduğunu unutma, sonra asılırsın ona falan karışmam..." Tarja'nın gözlerinin içi gülüyordu.
"Sen muhteşemsin! Ahh! Beni mutlu ettin!" Crimson deliler gibi sarıldı genç meleğe. "Heey millet, gelin ve gerçek bir melekle tanışın! Vladimir, kardeşim..yeniden bir aile olacağız!"
Vladimir köşede oturmuş ablasının bu şaşkın haline kıs kıs gülüyordu... Frank ise olayı tam kavrayamamış olsa da Vladimir'in dönüşüne abisi olarak çok sevinmişti. Mackenzie ise her zamanki gibi Vladimir'e laf yetiştirmek derdine düşmek için an kolluyordu.
"Eskisinden daha çirkinsin Vlad!"
"Senin için aynısını söyleyemeyeceğim Macky"
Mackenzie yüzünün kızardığını hissedebiliyordu.
|