Ankara'nın adının nereden geldiğine dair çeşitli söylentiler olmakla birlikte, tarihe geçmiş adı Eskiçağdan zamanımıza kadar hemen hemen hiç değişmemiş gibidir: Ankyra (Ancyra), Angora, Engürü ve şimdi Ankara
Sırasıyla Hititler, Frigyalılar, Kimmerler, Persler, Lidyalılar, Makedonyalılar, Galatlar, Romalılar ve Selçuklu sınırları içerisinde kaldıktan sonra 1354 yılında Orhan Gazi'nin oğlu Süleyman Paşa tarafından Osmanlı ülkesine katılmıştır1902 yılında Ankara İli 5 sancak ile 21 kazayı kapsamakta iken 1924 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu sancakları kaldırmış, böylece Kayseri, Yozgat, Kırşehir ve Çorum Sancakları il haline gelerek Ankara'dan ayrılmıştır
Kurtuluş Savaşı planlarının yapıldığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş hazırlıklarına mekan olan İlimiz, yakın tarihimizde ayrı bir önem taşımaktadır Temsil Kuruluşunun çalışmalarını yürütmek için Ankarayı karargâh olarak seçen Mustafa Kemal 27 Aralık 1919 da buraya geldiğinde büyük bir coşkuyla karşılanmıştır O günden sonra Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyetin temellerini burada şekillendirmeye başlamıştır 13 Ekim 1923 tarihinde Başkent olan Ankara, hızlı bir toplumsal, ekonomik, siyasal, askeri ve kültürel gelişime sahne olmuştur
GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü: 30715 km²
Nüfus: 3236626 (1990)
İl Trafik No: 06
Türkiye Cumhuriyetinin Başkenti Ankara, Orta Anadolu'nun merkezi bir noktasında kurulmuştur Bu merkezi konumu itibariyle tarih boyunca özellikle Selçuklular ve Osmanlılar devrinde, Ankara keçilerinin tüylerinden yapılan sof kumaşlarının yurt dışına satılması Ankara'yı kervansarayların güzergahı ve bir ticaret merkezi haline getirmiştir
Ankara, Birinci Dünya Savaşı sonrası Atatürk liderliğindeki ulusal direnişte belirgin bir konum üstlenmiş ve Ulusal Kurtuluş Savaşı ile Türk yurdunun yabancı işgalinden kurtarılmasıyla 13 Ekim 1923'de yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti ilan edilmiştir
Ankara'nın en belirgin noktasında yer alan yapı, Ulu Önder Atatürk için yaptırılan ihtişamlı Anıtkabir'dir 1953 yılında tamamlanan bu antik ve modern mimari sentezi yapı Türk mimarisinin gücünü ve zarafetini kanıtlamaktadır
Şehrin en eski bölümleri tarihi Kaleyi çevrelemektedir Duvarlar içinde 12 yüzyıla ait Alaaddin Cami her ne kadar Osmanlılar tarafından elden geçirilmişse de hala Selçuklu ahşap işçiliği ve sanatının güzel örneklerini sergiler Pek çok sayıda ilginç eski Türk evi restore edilmiş ve sanat galerileri ya da geleneksel Türk mutfağından örneklerin sergilendiği lokantalar olarak yeniden hayat bulmuştur
Hisar Kapısı'nın yakınlarında güzel bir şekilde restore edilmiş olan Bedestendeki Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde Paleolitik, Neolitik dönemlere ve Hatti, Hitit, Frigya, Urartu ve Roma Uygarlıklarına ait paha biçilmez eserler yer almaktadır
Kalenin dışında 13 yüzyıldan kalma Arslanhane Cami ve 14 yüzyıla ait Ahi Elvan Cami görünmeye değer eserlerdendirRoma döneminin şatafatını MS üçüncü yüzyıldan kalma hamamlar, dördüncü yüzyıla ait Julian Sütunu ve ikinci yüzyıldan kalma korint stiline inşa edilmiş olan Agustus Tapınağı Ulus Meydanı'na yakın bir biçimde kalenin çevresindedir İmparator Augustus'un ''Politik Emirleri'' nden biri olan ve kendisinin başarılarını ayrıntılı olarak veren yazıt, Ankara'daki Augustus Tapınağı'nın duvarlarıdır
Kale yakınlarında, bir Roma Tiyatrosu ve aynı bölgede 15 yüzyıldan kalma Hacı Bayram Cami ve türbesi yer almaktadır
Selçuklu tahta kapı oymacılığının şaheserlerinin ve diğer günlük kullanım araçlarının sergilendiği Etnografya Müzesinin hemen yanında yer alan Resim ve Heykel Müzesi Türk güzel sanatlarından kesitler içerir Ankara'daki en büyük camii olan Kocatepe cami 1976 ile 1987 arasında Osmanlı mimarisine uygun olarak inşa edilmiştir
Ankara, seçkin bale, tiyatro, opera ve halk dansları düzenlemeleri ile hareketli bir sanatsal ve kültürel yaşama sahne olmaktadır Şehir, özellikle dinleyici sayısı hiç düşmeyen Flarmoni Orkestrası ile ünlüdür