Bir Ramazan Şarkısı
Bir andı sokak ortasında
salise kadar bir an
silahlar patlıyordu durmadan,
taradılar kaç el uzaktan
vurulmuştu kardeşim adı Ramazan
soyadı Turhan.
Kan ter içinde yetiştik acile
Doktor “ ölmüş” dedi.
Kurşun Ramazan’ı vurmuş,
Doktorun sözü bizi vurmuştu.
Ramazan öldürülmüş, biz ise ölmüştük,
alaca karanlıkta ayrıldık Ramazan’dan
Ramazan alacakaranlıkta,
memleket karanlıkta kalırken
dudaklarımızda
bir Ramazan şarkısı kaldı…
Her an karşıma dikilmemelisin Ramazan,
gençtin, yüzünde tüy yoktu
yüreğinde vatan sevgisi
örtülü istilaya başkaldırmıştın
yürüdüğün yolun, varacağın menzilin farkındaydın
dönüp gelme Ramazan
bıraktığın insanlar uzaklara gittiler
memleket eski memleket değil,
geriye kahır sahipleri kaldılar
doğru-yanlış, eksik-fazla dün davalar vardı.
Ya şimdi,
canlar verildi, dünyalık işlere dönüp bakılmadı,
fedakarlık övülen davranıştı, başkasını düşünmek, onun için kaygılanmak alkışlanıyordu,
şimdi aptal yerine koyuyorlar adamı Ramazan,
gelme, görme!
asılanlara ne demeli peki,
kademe kademe, gün gün ölüme yaklaşmak,
saat saat ölüme yürümek, ölümden beter değil midir Ramazan
neyse…
Bembeyaz gözlerini
tüysüz, masum çehreni
uçan ten kafesini
soğumuş, buz gibi ellerini
son sözlerini
ve yüreğini hiç unutmadım Ramazan…
|