Tekil Mesaj gösterimi
  #1 (permalink)  
Alt 06.08.09, 12:21
_Devilmarcry_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
_Devilmarcry_
Profesör Baykuş
 
Kaydolma: 02.07.09
Erkek
Mesajlar: 2.962
Teşekkürler: 264
Üyeye 1.002 kez teşekkür edildi
Standart Marlyn manson roportaj şok olacaksınz!!

'Yazıları tam olarak okuyup yorum yazmanızı rica ediyorum.'

Röportaj 1

Herkes Marilyn Manson için bir şeyler diyor. Ya siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

Düşüncelere sahip olmaktan korkmayan, başkalarını da düşüncelere sahip olmaya zorlayan biri. Bir düşünce teröristi. Zaten bu yüzden Amerika'daki muhafazakar sağ kanadın ve fanatik dincilerin boy hedefiyim. Çünkü düşünce onları korkutuyor. Bireye tahammülleri yok. Düşünen bir bireyden ürkütücü gerçekleri, ne kadar ikiyüzlü olduklarını duymak istemiyorlar. Yol açmakla suçlandığım Columbine katliamı ertesi bunu çok daha iyi anladım.

Söyleşimizi ayarlayan menajeriniz Columbine'dan bahsetmemi yasaklamıştı. Şimdi konuyu siz açıyorsunuz.

Menajerime aldırma. Aldırmayacaktın da. Defalarca tembihlenmiş olsan bile, mutlaka konuyu açacaktın. Ben daha erken davranıp seni kendi oyununda alt etmiş oldum. Gerçek şu ki, bu mesele fazla uzadı. İki geri zekalı (Dylan Klebold ve Eric Harris) gitti, hiçbir sebep yokken önce 12 okul arkadaşını ve bir öğretmenini, sonra da kendilerini öldürdü. İkisi de beyaz, orta sınıfa mensup, görünüşte sorunsuz, hatta mükemmel çocuklardı. İşte Amerika bunu kabullenemedi. Yaptıkları iş bugünün Amerikası hakkında gündeme ağır sorular getirecekti, ama kimse o soruları cevaplayacak cesarete sahip değildi. Kimse suçu serbestçe erişilebilen silahlar ve bozuk aile yapısına atmaya hazır değildi. Sonuçta bir günah keçisi arandı ve parmaklar bana uzatıldı.

Ezelden beri müzik ve şiddet arasında bağ kurulmaya çalışılıyor. Öyle bir bağ, incecik bile olsa, hiç mi yok?

Asla! Şiddetin faturasını alakasız şeylere çıkaramazsınız. Sebebi çok daha derinlerde. Yeryüzüne şiddeti getiren ilk insanın soğuk kanlı cinayeti için rocknrolla, sinemaya ve kitaplara ihtiyacı yoktu. Kardeşinin beynini dağıtırken Kabilin tek motivasyonu, doğasındaki şiddet eğilimiydi. şiddet ve vahşet yeni keşfedilen şeyler değil, hep vardılar. Oranları artmadı, yalnızca tele vize edilir oldular. İsa'nın çarmıha gerilişi ya da Amerikan iç savaşını televizyonlarda izleseydik, bugünkü tartışmalar çok daha farklı olurdu.

Columbine katliamı sizi bir birey olarak nasıl etkiledi?

Çok üzüldüm. Çok çok üzüldüm. Canavar değilim. Aslına bakarsan, anlatamayacağım kadar duygusal biriyim. Ağlamaktan da çekinmem. Eğer öfke ve nefreti biliyorsanız, karşı uçtaki duygulara da yabancı olamazsınız.

Columbine ertesi üç ay evden çıkmadığınız doğru mu?

Ölüm tehditleri yüzünden turnemin kalan konserlerini iptal etmiştim. Kendim kadar hayranlarımın güvenliğinden de endişe duyuyordum. Ayrıca bütün kapılar suratıma kapanıyordu. Ben de eve sığındım. O üç aylık süre boyunca bir yandan "Holy Wood" albümümdeki parçaları yazdım, diğer yandan da aynı adlı romanımı tamamladım. Sonra düşündüm; ya oturup düzülmeyi bekleyecektim, ya da çıkıp herkesin dişlerini dökecektim. Cazip olan ikincisiydi tabii. imdi "Holy Wood (In The Shadow of the Valley of Death)"le koca bir ...tir çekiyorum dünyaya!

Ya Eminem'le kurduğunuz dostluk?

Eminem sıkı herif. Onun "The Way I Am" klibinde gözüktüm. Ne var ki, yaptıklarını her zaman onayladığımı ve dost olduğumuzu söyleyemem. Eşcinsellerden gerçekten tiksindiğini ya da annesinin ırzına geçmekten gerçekten keyif alacağını da sanmıyorum ya, neyse. Her şeye rağmen, Eminem çok önemli, saygı duyulması gereken biri. Söylemekten çekinmediği kendi düşünceleri var. Sevin, sevmeyin, yaşamasına izin vermek zorundasınız. Çünkü dünyanın düşündüğünü söyleyen insanlara ihtiyacı var.

Bugünlerde kimleri dinliyorsunuz?

Müzik adına berbat bir dönem yaşıyoruz. Kimsenin söyleyecek fazla şeyi olmadığından şarkı sözleri bomboş. Fazlaca prova yapılmış ürünler geziyor ortada. Queens of the Stone Age'i seviyorum. Onların geçen akşamki The Garage konserine de gittim. Bir de Godhead var. Sahibi olduğum Posthuman Records'a bağlılar, yeni albümleri "2000 Years of Human Error"un executive prodüktörüyüm, albümdeki iki parçaya da vokal yaptım. Burada utanmazca onların reklamını yaptığımı düşünüyorsan haklısın, aynen öyle yapıyorum. Çok iyiler ve bunu hak ediyorlar.

Röportaj 2

O halde sıradan bir gününüz nasıl geçiyor?

Çalışarak. Uyanır uyanmaz çalışmaya başlıyorum. Ne olduğu önemli değil. Müzik, video, öykü, roman, resim, hiç fark etmez. Hayal gücüm sürekli meşgul. Aynı anda birden fazla şeyi hayal edip birden fazla şey üzerinde çalışabilirim. Çalışmadığım zamanlarda nişanlım Rose'la (aktrist Rose McGowan) beraberim. Köpeklerim Bug ve Festera tapıyorum. Onlarla boğuşmak çok eğlenceli ve rahatlatıcı. Anne-babama çok düşkünüm. Fırsat buldukça onları ziyaret ediyorum. şüphesiz okuyor ve düşünüyorum. .

David Lynch'in "Lost Highway"inde bir porno yıldızı olarak gözükmüştünüz. Tekrar sinemaya dönecek misiniz?

İstiyorum ama oyuncu değil, yönetmen olarak. Yönetmenlik bana daha uygun. Şilili yönetmen Alexandro Jodorowskyden etkilenerek "Holy Wood" adlı senaryoyu yazmıştım. Johnny Depp de kadroda yer almayı kabul etmişti. Çekilecek film, bir bakıma Jodorowsky'nin "Holy Blood" adıyla da bilinen "Holy Mountain and Santa Sangre" filminin devamı olacaktı. Ama bağımsızlar dahil hiçbir şirket çekmeye yanaşmadı. Bir yıllık uğraştan sonra pes ettim. Kabul etmem gerekiyor ki, din, politika ve şiddet üçgenine fazla dalmış bir senaryoydu. Sonra o senaryoyu romana dönüştürdüm. Neyse, Jodorowsky'yle iyi arkadaş olduk. 15 yıldır elinde tuttuğu "Able Cain" adlı senaryoya bana önerdi. Kendi çekmek istemiyormuş. Henüz kesin bir şey söylemek için erken. .

Yıllar önce Debbie Harry, Malcolm McLaren ve Red Hot Chili Peppers gibi isimlerle röportajlar yapmıştınız. Gazeteciliğe dönmek ister miydiniz?

O işten nefret ettim. Tek kelimeyle, nefret!

Bugüne dek yaptığınız en kötü şey neydi?

Medyaya sorarsanız, 15 kişiyi öldürmek. Bir de kendi kendime blow-job vermek için birkaç kaburga kemiğimi çıkarttırdığım söylenmişti. Ekleyecek bir şeyim yok. .

Gün gelip insanların sizi anlayacağı konusunda ümitli misiniz?
Amerika, çocuklarının kanıyla sarhoş. Timsah gözyaşları akıtılıyor, o gözyaşları da dolar banknotlarıyla siliniyor. Bu Amerikan Kabusu. Değişmek zorunda. İnsanlar beni anlamak zorunda. Ümitliyim elbette. Er ya da geç anlayacaklar.

Son olarak; her fırsatta düşmanlarından ve ölümden korkmadığınızı söylüyorsunuz. Peki gerçekten korktuğunuz bir şey var mı?
Akrepler!...


Röportaj 3

Gurubunuzun şok edici imajı karşıt uçlardaki idealleri birleştirmenizle ortaya çıkıyor sanıyorum?
MM: Her zaman için karşıt uçları birleştirmeyi ve birbirine ait olmayan şeyleri aynı potada eritmeyi sevmişimdir. Beş altı yıl önce, Marilyn Manson ilk ortaya çıktığında, sol ve sağ, almak ve vermek, iyilik ve kötülük arasında bir denge kurabileceğimizi düşündüm. Bence hakkında yazdığım şeyleri ve kendi kişiliğimi tanımlamanın en iyi yolu bu. Amerika da bunu temsil etmenin en güçlü yolunun Marilyn Monroe ve Charles Manson'dan geçtiğini düşündüm.

insanların hakkınızda söylediği olumsuz şeylerden nasıl etkileniyorsunuz?

MM: Hiç kızmıyorum. İnsanların hakkımda söyledikleri hiçbir şey keyfimi kaçıramaz. İnsanların bana gösterdikleri tepkiyi izlemek ve hakkımda ne düşündüklerini anlamak çok ilginç. Sanırım bu hep yaptığım şeyin bir parçası, çünkü insanların tepkilerini izlemeyi seviyorum. Kendimi anlamamda yardımcı oluyor.

Anton LaVey'le nasıl tanıştınız?
MM: Ondan düşünme tarzımı etkileyen biri olarak bahsediyordum, ve bunu bir sene kadar sürdürdükten sonra bizden haberi oldu ve bizimle tanışmak istedi. Onunla tanışmayı hep istemiştim, böylece bir araya eldik ve öyle çok konuda anlaştık ki beni Şeytan Kilisesi'nin bir parçası olmaya davet etti. Ama pek çok insan bu durumu yalnış anlayıp beni onun sözcüsü sanıyor.

Bir yıldız olmayı nasıl karşılıyorsunuz?
MM: Günümüz rock'n'roll'unda bir rock yıldızı olmamak, imajsız olmak ve insanları rahatsız edecek şeyler söylemek moda oldu. İnsanlar böyle davrananların yalnızca bir imaj oluşturduklarını ve bunu sunduklarını anlamıyorlar. Aynı insanlar benim yaptıklarımı başarılı olmak için yapılan bir numara olarak tanımlıyorlar. Oysa yaptığım şey şu anda popüler olmak için yaptığım şey değil. Eğer başarılı olmak için bir numara yapmak isteseydim, sıradan bir insan gibi görünürdüm. Sanıyorum bu ondört yaşımda annemin makyaj malzemelerini kullanmaya başladığımda başladı.

Ya aileniz?
MM: Ailem geleneksel bir orta sınıf ailesidir. Annem hemşiredir, babamınsa bir mobilya dükkanı var. Yaptığım şeyi hep desteklediler. Gerçi beni ya da yaptığım şeyi pek anladıklarını sanmıyorum ya. Çocukluğumda bana sorun yaratan onlar değildi. Cinsel sapık bir büyükbabam vardı 12-13 yaşlarındayken evde epey tuhaf şeylere maruz kaldım. Son derece huzursuz edici korkunç bir tipi vardı. Bir korku filminin karakteri gibiydi. Gırtlak kanserine yakalanmıştı o yüzden konuşurken tuhaf sesler çıkarıyordu.

Geleceğe baktığınızda ne görüyorsunuz?
MM: Birilieri bana bu soruyu sorduğunda çok dürüst davranırım. Onlara bir gelecek olup olmadığını bilmediğimi söylerim. Çevreme bakıyorum ve dünyanın neye dönüştüğünügörüyorum. Hala orada olup olmadığını kontrol ediyorum ve optimize hiç yer olmadığını anlıyorum. Bazıları bizim yaptıklarımızı ...tan bir rock müziği olarak kenara fırlatmayı seçiyorlar. Bizim bir mesaj için bu yolu seçtiğimizin farkında değiller.

Röportajınızda bir çok insandan çok daha aklı başında görünüyorsunuz...

MM: Sanıyorum bunun sebebi çok insanın neredeyse sonuna dek gitmesi; ama tamamen sonuna dek gittiğinizde tamamen aklı başında oluyorsunuz. Neredeyse sonuna dek gittiğinizdeyse son derece dengesiz ve kaçık oluyorsunuz bence.

Röportaj 4

Otel odasına girip sandalyesinde yaşlı ve yoluk bir cennet kuşu gibi oturan, altın rengi pantolonlu, turuncu üstlü, kırmızı kontakt lensli ve 70'i yılların güneş gözlüklerinden takmış adamı gördüğümde hala beni buraya getirmiş olan taksinin fişinin üstündeki numaranın 666 666 olduğunu bilmiyordum. Bazı şeyleri fazla karıştırmadan bırakmak en iyisi... Ona normal biriymiş gibi yaklaşıp elini sıkmama şaşırıyor, dahası bana bakışında onu normal ve hatta utangaç ama yine de ilgili gösteren bir şeyler var. Fakat bunu itiraf edecek hali yok, o bir profesyonel hatırlasanıza! Manson konu en derin duygularına doğru gittikçe daha da açılıyor. "Bu albüm uyuşukluğu üzerinden atmak ve ilk kez duygularını göstermek ile ilgili. İnsan olmak acı ve korku barındırıyor ve şarkılar meydanda, soyulmuş ve çıplak olduğun zaman kendini gösteren yaralanma ihtimalini temsil ediyor." Los Angeles'a taşınmak değişikliği mi getirdi? L.A. ilham için mükemmel bir dekordu, çünkü daha fazla hissetmek istiyordum ve bu kadar sığ bir yerde elime ait olmadığım yerlerden daha fazla ilham aldığımı düşünme fırsatım oldu.

Özellikle oradaki insanlar mı "Mekanik Hayvanlar"?

Albümün adı, hissetmeye başladığım andan itibaren dünyanın geri kalanının daha az insan olduğunu düşünmeme dayanıyor.

Spontane yazan bir besteci misin yoksa Twiggy ile beraber beyaz odada mı yazıyorsun?

Herşey L.A. tepelerindeki evimde o odada yazılmadı ama fikirlerin çoğu oradan çıktı.

Nereye kadar "İntihar kralını oynayan küçük çocuk"sun? (Albümdeki parçadan)

Bu albüm beni neredeyse masum hissettiren bir yeniden doğuştu. Kendimi bir çocuğun gözlerinden bakıyormuş gibi hissettim.

Marilyn Manson birbirine bağlı bir grup haline mi geldi?

Grupta insanı şaşırtan şey, gerçekten de her albümde altı telliyi çalan kişinin değişmesi. Zim Zum kendi yaratıcı rüyalarını gerçekleştirmek için ayrıldı ve yerini ona John Lowery diye seslendiğinizde kafasını çeviren birine bıraktı. John, K.D. Lang, David Lee Roth, "Baywatch" soundtrack'i ve Rob Halford'un yeni projesi "Two" gibi projelerde yer almış 27 yaşında bir herif. Turne sırasında onunla tanıştım ve nasıl olup hep M.M. konserlerini kaçırdığından şikayet etmesini dinledim ve bir ay sonra da gruba girdi.

Kusmaktan çok korktuğu için alkol bile içmeyen biri sence gruba uyum sağlayabilecek mi?

(Manson gururla sırıtıyor) Bence iyi uydu. Johnny Five'ın gerçekten de iyi bir tekniği var ve çok da iyi bir eğlendirici. Yani sonunda pozisyonunu taşıyabilecek bir gitaristimiz oldu. John'un Manson'un geçmişte yaptığı gibi düşük bir canavara dönüşmeyeceğini umalım.

Eee canavar çalışma arkadaşlarını biraz anlatabilir misin?

Bence herkes birbirinden çok farklı ve bu da gruba farklı bir boyut kazandırıyor. Twiggy bana en yakın olan, kardeşim gibi. Hollywood'da onu etkileyen bir takım şeyler var ve benim hiç de eğlendirici bulmadığım bazı şeyleri komik buluyor. Pogo fazla akıllı ve aklını dizginlemek için bir yol bulmuş durumda. ADD'si yani ileri geri hareket etmesine neden olan bir beyin hastalığı var. Ginger en sessiz olanımız fakat bu ara çok yaratıcıydı. En yeni eleman olan John ise albümün kayıtlarına bile katılmadı ama turnede yer alacak.

Bu sefer albümün miksajını bile sen yaptığına göre, müzisyen olarak olgunlaştıkça bir kontrol(!) manyağına dönüştüğünü söyleyebilir miyiz?

Evet, özellikle bu CD'de görsellik, ses ve düzenlemeler tamamen kafamdaydı. Grup olarak çok yakın olduğumuz için toplanıp albümü kaydettik, sonra da rötuşlarını yapması için Michael Beinhard’ı çağırdık.

İnsan olarak iyi tanıtıldığına inanıyor musun yoksa sadece bir idol olmaktan daralmış durumda mısın?

Bu albümde bahsettiğim bir şey, iki ayrı kişiliği temsil ediyor. Manik depresyon belirtisi, süperstarın arkasında yatan karanlık, dışlanmış, yabancılaşmış, yaralı taraf. Kısmen eleştirdiğim her şeyi temsil ediyorum ve beynimin sol ve sağ tarafını ortaya koymak hayatımın iki tarafını bir araya getiriyor.

Kitabında bir yerlerde bir insanın hayatında değişiklik yarattığını bilmek gibi bir şey olmadığını söylüyorsun.Eğer müzik mesajını yaymak için bir platform olmasaydı ne olacaktı?

Büyük olasılıkla yazmaya devam ederdim, çünkü bu yapmaktan hoşlandığım bir şey. Kitabı geçen sene yazdım ve şimdi de "Mechanical Animals"daki müzikle bütünlük içinde olan bir senaryo yazıyorum. Bu albümde çalıştığım için, resim ve sanat eserleri yapmaya tekrar başladım.

Resimlerinin tarzını anlatabilir misin?

İki tanesini CD-Rom'a koydum, yani bilgisayara yüklersen bakabilirsin. Genelde renksiz, gri insan portreleri yapıyorum. Onları çirkin içleri olduğunu düşündüğüm için çiziyorum.

Eğer boyuyor olsaydın renklerin ölüm karasından kan kırmızısına kadar değişirdi, yanılıyor muyum?

Kesinlikle. Bu imaj galiba hem ölü hem de yaşayan bir şeyi temsil ediyor. Bu değişim sırasında olan şeydir. Film de distopi ve ayrık kişilik sendromu hakkında olacak.

Kitaptan fanların size sırlarını itiraf etmelerinden sonra durumu kaldıramadığın hikayesini hatırlıyorum. Bir elçi olabilmek için rock starlık mesafesine ihtiyacın mı var?

İnsanlar müzik yapmak gibi şeylerle uğraştıkları zaman bu onların insanlarla iletişim kurma çabasıdır. İnsanlarla bana pozisyonum nedeniyle daha rahat açılabilirler çünkü ben de CD'de onlara açılıyorum.Mesajın bireylerin bağımsızlığını amaçlıyor ve bireylerin kendi gerçekliklerini yaratması gereğinden bahsediyor. Ama onlar yine de tek olmak yerine seni bir din gibi kopyalıyorlar. İnsanların bir şeylerden ilham almaları, kendi güçlerini dışa vurmak için bir yerlerden güç almaları gerekir. Benim de idollerim var ve onları karıştırıyorum.

Hiç hayatın seni daha az asi fikirlerle ve daha az akılla donatmış olmasını böylece de daha normal, sakin, uyuşuk bir hayat yürütebiliyor olmayı istediğin oluyor mu?

Hayır, olduğum şeyden pişmanlık duyduğumu zannetmiyorum. Kendim olmanın zevkini çıkartabileceğim ve yüzleşmem gereken acıyı unutturacak bir yol olarak sanatı buldum.

Sence her deneyimin ilacı olan bir şey varmış. Hayatının bu döneminin etkisini azaltan şey ne?L.A.'de gezinmek yerine burada oturup röportaj vermek zorunda olman mı?

Her şey büyük bir resmin parçasıdır, dolayısıyla röportajlarla bir derdim yok. Bunu kitapta yazmış mıydım? Hmmm, bu ara kendimi tatmin olamamış hissediyorum.

Doğal yükselmelerle uyuşturucudan yediğin tekmenin acısını dindirdiğini düşünüyor musun?

Geçmişte uyuşturucular bir boşluğu doldurmaya, arkasına saklanmaya veya duygulardan kaçmaya yarıyor gibiydi. Albümde uyuşturuculardan "Mekanik hayvanlar" haline gelmemizin sebebi olarak bahsediyorum. Bu şekilde uyuştuk. Şu anda ise uyuşturucuların sadece ilham kaynağı olduğu bir yere kaçabiliyorum....


Röportaj 5

KENDİMİ ÖRÜMCEK GİBİ HİSSEDİYORUM...

Hollywood'da bir saray yavrusu. Kiracı Marilyn Manson ve yakın arkadaşı, "sağ kolu", gitaristi Twiggy. Marilyn Manson'un
ilk kez kapak olduğu Rolling Stone dergisi çerçevelenip duvara asılmış. Ama, böbürlenerek gösterdikleri bir başka çerçeveli
fotoğraf: Lionel Richie. Ona özel bir düşkünlükleri var. Sinemadaki gözdeleri ise Chevy Chase ve Goldie Hawn... Manson,
"Chevy Chase babama benziyor, belkide onun için seviyorum" deyince Twiggy atılıyor: "Babası benim çükümün resmini cebinde
gezdirdi bir süre..." Ve ardından pizza hamuruyla nasıl mastürbasyon yaptığını ayrıntıları ile anlatıyor. CD player'da "Mechanical
Animals" çalıyor. Dokuzuncu parça, "I Don't Like Drugs" başlayınca Manson, "bu şarkı bunsuz dinlenmez" diyerek kokain
ikram ediyor, Rolling Stone muhabiri bira içmeyi yeğliyor, Manson, bira şişesi açmayı bilmediğini söyleyince ikramı Twiggy
üstleniyor. birayla birlikte bir de uzun, sarı peruk getiriyor, muhabire takmasını teklif ediyor. Manson yaptığı suluboya resimleri
getirip gösteriyor. "Bir tür izlenimcilik" diyor. Portrelerde gözlere ve ağza yapılan vurgunun yanı sıra hüzünlü yüz ifadeleri dikkat çekiyor.
"Bana herkes böyle görünüyor" diyor, biraz duralayıp ilave ediyor: "Belki de bütün yüzlerde kendi yansımalarımı görüyorum."

Kendinizi ilk defa ne zaman, nerede kesmiştiniz?

Lise ikide. Sınıfta, ders esnasında.

Sahnede kendinizi jiletlemeniz bir ritüel haline geldi artık... İnsanın kendisini kesmesi, jiletlemesi nasıl bir şey?

Bir dışavurum biçimi, içinizdeki bir şeyi dışarı çıkarma isteğinin ifadesi... Kolay izah edilebilir ya da anlaşılır bir şey değil. Prenses Di'nin
de kendisini doğradığını öğrendim. Emily Dickinson'da keza...

Sahne dışında da kendinizi jiletlediğiniz oluyor mu?
Bazen

Aynı etkiyle mi?

Hayır. Sahnedeyken insanlara duyduğum acıyı göstermek için... Sahne dışında ise sadece o duyguyu yaşamak için.

Belki biraz salakça bir soru olacak ama, canınız acımıyor mu?

Hayır. Hiç acımıyor. Yani o anda, kestiğiniz anda acımıyor. Acı daha sonra başlıyor.

En son ne zaman kendinizi kestiniz?

Los Angeles'a gelmeden önce verdiğimiz son konserde herhalde...

O günden beri niye kesmediniz?

Bilmem. Buna bir cevabım yok. Belki de kesecek yer kalmadığı içindir. Şarkılarımda duygularımı ifade etmediğim için kendimi kesme
yoluna gidiyordum herhalde. Şimdi artık şarkılarımda duygularımı anlatmaya başladığım için gerek duymuyor olabilirim. Bilmiyorum,
tahmin yürütmeye çalışıyorum.
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
Sponsor